18.4.13

Dün neler yaptım?


  Dün neler yaptım, nerelerdeydim, neler keşfettim ve neler beğendim? Keşfetmeye hazır mısınız? O zaman hemen başlıyorum.


 İlk durağım Karaköy'dü. Uzun zamandır methini duyduğum, küçük ama sevimli, Karaköy'ün Bej'ine rakip bir mekan vardı dillerde. Hakkında birkaç şey okumuştum, ben de gidip bir göreyim dedim. Ops, asıl mesleği kaptanlık olan Yasin Kalender'in açtığı bir mekan. Daha 5 ay önce hizmete girmesine rağmen, ünü kısa zamanda yayılmış. Sıcak, samimi ve kendinizi evinizde hissettirecek bir ortama sahip. Çok geniş bir menüye sahip olmamakla birlikte, alternatifler tatmin edici. Ben tavuk dürüm tercih ettim, sunumuyla ve lezzetiyle oldukça farklıydı.Sağlıklı bir dürüm yemenin tadına vardım açıkçası. Mekanın iç tasarımına, dekoruna, küçük detaylara da hayran kaldım. Özellikle o daracık tuvaleti o denli sevimli hale getiren mimarı takdir etmek lazım.Bu arada dekorasyona yönelik herşey, iç mimar eşi Esin Özer'in eseri.


 İkinci durağım Karaköy Fransız Geçidi'nin içinde yer alan Design shop Lab İstanbul'du. Burası adından anlaşıldığı üzere tam bir tasarım mağazası. Birbirinden zevkli, farklı özel tasarım markalara, ürünlere rastlamanız mümkün. Melissa ayakkabılar, Obag çantalar ve vintage gözlük modelleri ilk dikkatimi çeken parçalardı. Fashion@eye olarak da bilinen butiğin asıl iddiası vintage gözlükler. Birbirinden yaratıcı, eskilerin unutulmaz gözlük markaları ve modellerini bir araya getiren ve bizlere sunan Hakan San, tam bir gözlük gurusu. Hakan San'ın koleksiyonunda bulunan Christian Dior, Silhouette, Super, Marc jacobs gibi dünyaca ünlü markaların gözlük modelleri ise kullanılmamış ve birinci el.
  Gözlük üzerine blogu da olan Hakan San, gözlük seçiminizde size en uygun çerçeveyi bulmak adına harika alternatifler sunuyor. Mesela ben genelde büyük çerçeveli gözlükler beğenirim. Ama taktığımda arkadaşlarım bu senin yüzüne çok büyük oldu, sinek gibi oldun derlerdi. Ama Silhouette'nın modeli bu bakış açısını çürüttü desem yeridir. Bence sizde bir an önce Fashion@Eye'a bir uğrayın. Eminim bazı parçalara aşık olacaksınız:) Fashion@eye hakkında daha detaylı bilgi için facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.


  Dönüş yolunda Karaköy Lokantası'nın vitrininde ilginç ve bir o kadar da hoş bir detay gözüme takıldı. Fotoğrafını çekmeden edemedim.Pembe çaydanlık ve cezvelerden oluşan, saati andıran obje çok sevimli ve yaratıcı değil mi? 
                                    
 Arkasından yolumuz İstinye Park'a çevrildi.Tophane-Kabataş arası trafiği atlatmak kolay olmasa da tünelden hızlı bir kaçış yaptık. Biraz vitrin bakmaca ardından Starbucks'ta soluklanma düşüncesiyle kendimizi İstinye Park'a attık. Aslında birçok şey beğendim.Ancak fotoğraf kareme şu ikisi girebildi.Yargıcı'da beğendiğim trenchcoat'da eser yoktu.Sordum hiçbir yerde kalmamış,tükenmiş.:(




Soğuk havaya rağmen güzel, keyifli, keşiflerle dolu ve tadı damağımda kalan lezzetleri barındıran bir gündü. Hepinize bol keyifli günler dilerim.

2 comments: